Tükendi
Stok Alarmı…. “Kadının başından hüsranla bitmiş iki aşk macerası geçmişti; eh, adam da tabii bir şeyler yaşamıştı o yaşa kadar. Kadın acıma illetinden mustaripti ve adam birilerinin ona acımasına bayılıyordu. Böylece zıt ipliklerin birbirine dolanması gibi hayatları birbirine karıştı… Kadında onur yaraları, gönül yaraları üstleri kabuk bağlamışsa da bazen hâlâ kanıyordu; adam ise her yanını yara sanıyordu. Sunamadığı şefkat, memelerde tıkanıp kalmış, loğusa ateşine yol açan akıtılamamış süt gibi rahatsız ediyordu kadını…”
Herkes Sevdiğini Öldürür’de, usta yazar Erendiz Atasü okurunu son yazdığı öykülerle buluşturuyor. Yine kadına, kadının iç dünyasına, onu kuşatan dış dünyaya odaklı öyküler. Edebiyatın toplumsal işlevinin bilincinde olarak, cumhuriyetçi ve hümanist bakış açısını göz ardı etmeden kadın bakış açısıyla, gözlem ve imgelem gücüyle olaylara ve durumlara bakıyor. Yaşadığı ülkenin pek çok açıdan geçirdiği değişimlerin bireyin ruh yapısını nasıl etkilediği Atasü’nün öykülerinde çokça işlenir. Kadınların yaşamındaki en çarpıcı anları, olayları alır, onları şiirsel bir dille anlatır. Simgesel betimlemelerle ördüğü öykülerde her bireyin, ama öncelikle kadınların kendilerinden bir iz bulmaması olanaksızdır.