"Evet, çok erken biliyorum. Horozlar ötmeden asfaltı yara yara geldim bugün. Dün akşam iyi geceler bile demedim sana. İzlediğim film bitince yukarıdan gelen bir ışık huzmesiyle aydınlandım. Bildik tanıdık yerime geri dönmem gerektiğini anladım. Öyle şaşkın ördek gibi bakma ne olur. O göklerdeki bulutların patlamışçasına ağladığı günde, oğlumuzu toprağa emanet ettiğimiz gün sen de vardın. Bu koca dokuz yılda sevincime, hüznüme her şeyime şahitsin."
Her insanın öyküsü, yaşamın zıt kutuplarında, acı ile tatlının ince çizgisinde şekillenir. Her Şeyin Ortasında, sıradan gibi görünen yaşamların içinde saklı derinlikleri, unutulmaz anları ve dönüm noktalarını keşfe çıkarıyor. Kimi zaman kayıplarla sarsılan, kimi zaman küçük sevinçlerle nefes alan karakterler, okuyucuyu içsel bir yolculuğa davet ediyor.
İnsan ruhunun karmaşık duygularını yalın ve etkileyici bir dille ele alan bu öyküler, her sayfasında hayatın çok yönlü gerçeğini gözler önüne seriyor. Yaşamın acımasız gerçeklerinden kaçmak yerine onlarla yüzleşen, umudu en beklenmedik anlarda bulan karakterler, okurun zihninde derin izler bırakacak.