Dünyaya gözlerini açtığında ne de masumdu! Lâkin olacaklardan haberi yoktu. Objeleri ayırmaya başladığında bir tuhaflık sezdi; normal değildi, insanlar!
Gözlerini birbirinden kaçırıyor, selamlaşmadan basıp gidiyorlardı.
Hayaletler şehri gibiydi, her yer.
Köşe başlarını tutan kapüşonlular, avını bekleyen birer çakaldı.
İşte birisi yaklaşıyor.Birkaç bozukluk uzatıyor. Atıyor cebine. Ne garip şeydi bu!
Sınıfta durmaksızın uyuyan biri vardı; ne ders dinliyor, ne konuşuyor.
Bir noktaya odaklanıyor, sonra kapıyı çarpıp gidiyor. Öğretmenin ağzını bıçak açmıyor, tek kelime etmiyor.
‘El alemin çocuğu’ydu, ona göre. ‘Neme lâzım’dı. Anasının babasının adam edemediği sır sıpayla uğraşacak değildi(!)
Derken çocuk okula gelmez oldu, bir değil beş değil aylar geçti, ortalıkta yoktu.