"Kımıldayıp durma!" Diye bağırdı. Helin artık ne olacaksa olsun der gibiydi. Canının acısıyla duramıyordu. Ersin o sinirle bıçağı karnına doğru getirdi. Tam batıracaktı ki, gözlerine baktı Helin`in. İri, bal rengi gözler, kocaman açılmıştı. Gözlerini çıkarmak ve onları saklama isteği duydu içinden. Elindeki bıçakla gözlerine bakıyor, karar veremiyordu. Önce gözünü mü çıkarmalıydı? Sonra vücuduna tekrar baktı. Elindeki bıçağı diz kapağına saplamaya çalıştı. Sertti ve bıçak kör bıçaktı. Keskin olmayan bu bıçak acı veriyordu. Diz kapağından kanlar akıyordu. Helin`in yüzüne bakmıyor kanı izliyordu. "Tabii yaa, içindeki kanı boşaltırsam içindeki kirli ruh çıkar ve sana dokunabilirim* dedi.
Müthiş, akıcı güzel bir gerilim romanı….