Hevesi kırılan Denizkent çocuklarının yapabileceklerini kim kestirebilirdi? Ya bir büyük yaramazlığın nerelere varacağını, hangi uzun yollardan kıra döke döneceğini? Bir yerde arkadaşlarını bırakıp gittin mi, aradan kaç yıl geçerse geçsin, hayâlinde onları bıraktığın yerde oyunlarına devam ederken yaşatırsın. Bazıları o kadar şanslı olabilir. Bazıları ise dünyanın karanlık tarafına düşerler.
Abdullah Serkan beyaz evin sakinleriyle kolayca hesaplaşabileceğini düşünmüştü. Ödeşmek için ondan kimseye anlatılmamış çocukluk hikâyelerini istediler. Unutamadığı korkusunun, dizginleyemediği öfkesinin, şansına şükrettiği anların, içine işleyen neşenin, gururlandıran bir başarının ve ilk aşkın hikâyesini. Hikâyeler anlatıldıkça, hayâllerde yaşayanların eli gerçeğe, geçmişin gölgesi bugüne uzandı.