Kendinizle yüzleşmeye hazır mısınız?
Hediye, okuyucularını Alaçatı’da başlayıp, Ayvalık, Ankara ve Florida üzerinden Çanakkale’de sonlanan benzersiz bir yolculuğa çıkarıyor.
Arka planda müthiş bir aşk ve hasret öyküsü eşliğinde insanın varoluşunu, kadın-erkek ilişkilerini, ideolojileri, cinselliği, kadınlık ve erkeklik hallerini, gerçekliği, Türkiye’nin güncel ve siyasi sorunlarını sorguluyor. Bunu yaparken de ara sıra fark ettirmeden size ayna tutarak kendinizle yüzleşmeye zorluyor. Aralara yerleştirilmiş karekodlarla öyküleri görselleştirip bir anda filme çeviriyor. Aynen;
Amerikan filmleri gibi heyecanlı,
Yeşilçam filmleri gibi hüzünlü,
Gerilim filmleri gibi sürükleyici,
Yeni nesil Türk filmleri gibi romantik,
Belgeseller gibi bilgilendirici,
Karakomik serisi gibi gülümseten bir filme.
Sizden önce bu deneyimi yaşayanlara göre;
Kendimi bir hortumun içinde hissettim. Tüm gücüyle sürükleyerek bulutların üzerine kadar çıkardı. Kitabı bitirdiğimde ise yere çakıldım.
Ağız dolusu küfür ettiğim de oldu gözyaşlarımı tutamadığım anlar da…
Bir hediye sepetine bırakılmış bir sürü kapalı hediye kutusu gibi.
Hangisini açıp bakacağını şaşırıyorsun.
Cinsellik ve sosyalizm-kapitalizm arasındaki bağ trajikomik bir şekilde oluşturulmuş.
*Yahu hiç böyle düşünmemiştim* dedirtti.
Bitmesin istiyorum ya; bir o kadar da korkuyorum, okumaktan.
Tam okurken gözlerim doluyor sonra öyle bir merak ki, siliyorum hemen gözlerimi.