Sabrina hedeflerine ulaşmakta iyiydi…
Üniversitenin son senesinde olan Sabrina James tüm geleceğini planlamıştı: Mezun olacak, hukuk okulunun canına okuyacak ve amansız bir hukuk firmasında yüksek maaşlı bir işe girecekti. Şüphesiz ki, ilk görüşte aşka inanan yakışıklı hokey oyuncusu, onun utanç duyduğu geçmişinden kaçış planlarının bir parçası değildi. Sabrina’nın John Tucker’a tek verebileceği ateşli bir geceydi, fakat bazen tüm hayatının değişmesi için bir gece yeterliydi.
Fakat oyun daha da karmaşık hale gelecekti…
Tucker yıldız oyuncu olmak kadar takımın bir parçası olmanın da öneminin farkındaydı. Buzun üzerinde spot ışıklarından uzak durmakta sorun görmüyordu fakat yirmi iki yaşında baba olması gerektiğinde kenarda durup izlemekle yetinmeye hiç niyeti yoktu. Yakında çocuğunun annesi olacak kadının güzelliği, zekâsı ve onun bütün enerjisini istiyor olması sorun değildi. Sorun olan şey, Sabrina’nın kalbini açmıyor olmasıydı ve bu sıkı kumralı yardım kabul etmeyecek kadar inatçıydı. Eğer Tucker rüyalarının kadınıyla bir gelecek istiyorsa, Sabrina’yı bazı hedeflere asla tek başına ulaşılamayacağına ikna etmesi gerekiyordu.