Hikayede hayvanların, dünyanın içinde dünyaya rağmen daha eşitlikçi bir topluluk ve dünya oluşturmak arzusuyla ele geçirdikleri çiftliği geri almaya çalışan insanlarla çarpışır, elleri olmadığı hâlde çiftliğin zor işlerini yapar, bir yel değirmeni bile inşa ederler. Ne yazık ki oluşturmaya çalıştıkları o hayâllerindeki Hayvan Çiftliği otoritesini ilan eden gitgide `insanlaşan` hayvanların hırsları ve entrikaları nedeniyle yıkıma uğrar.
İlk olarak 1945 yılında İngiltere’de yayınlanan George Orwell’ın, siyasi hicvin en bilinir romanlarından biri hâline gelen Hayvan Çiftliği, mecazi bir dille kaleme alınmış bir kısa romandır.
Orwell, hikayenin bir çiftlikte geçme fikrini nasıl bulduğunu şöyle aktarır: *... belki on yaşında küçük bir çocuk gördüm, bir beygiri sürüyor, dönmeye çalıştığında onu kırbaçlıyordu. Bu tür hayvanlar, güçlerinin farkına varırlarsa, onlar üzerinde hiçbir gücümüzün olamayacağını düşündüm ve insanların hayvanları, zenginlerin işçileri sömürdüğü gibi sömürmesini görmek beni çok şaşırttı.*