Dünya standartlarında ama Türkiye geleneklerine de uygun ve uyumlu, rekabet gücü yüksek bireyler, onlardan oluşan kaliteli bir toplum, verimli bir iş hayatı...

Profesyonel ama duygusunu, nezaketini yitirmemiş hakperest bireyler... Hizmet vereniyle alanıyla mutlu, bütünleştirici, ortak değerler oluşturabilen, gelişmiş iş yerleri... Ve huzurlu kurum kültürünü; iyi birey, kaliteli eleman ve güzel insan ilişkileri anlayışını geliştirmek...

Sanal alemin açtığı ve açabileceği yaralara merhem olmak... Artık anlaşıldı ki sanal dünya hayal gibi çıkıp gelse de gerçek acılar bırakıyor sonuçta.

"Sosyal enerji" ikliminde çevremizdeki kişileri mutlu kılan iş hayatı, ciddi ama sofistike kadınlar ve çalışırken naifliğini yitirmeyen erkekler görmek...

Evet, teknoloji destekli refahın halk kitlelerine yayılmasıyla dünyadaki yaşam kalitesi giderek artıyor. Ancak şirket ve kurumlar aynı şekilde kalitedeki ilişkileri yakalayabiliyor mu? Bu soruyu sıkılmadan, üzülmeden cevap verecek donanımı, altyapıyı sağlamak amacında bu kitap. Okyanusun kenarında bir kelebek kanat çırpar bazen öteki uçta fırtınalar harekete geçer.

Bizi ileriye taşıyacak alışkanlıklara, ilkelere ve ülküye ihtiyacımız var! Modernite yetersizdir bu yolda