Yaşamın içinde var olan, hayatın sunduğu türlü maceraları yaşayaduran farklı karakterlerin ayrı ayrı bakış açılarının ele alındığı bu kitap, okuyucusuna keyif vadediyor. Bu öyküleri yazanın şahit olduğu, bazı kısımlarını bizatihi yaşadığı, insanların hayatla yapmış olduğu kimi ver kaçların derlenip anlatıldığı bu öyküler hayatın ta kendisidir ve kesinlikle hayal ürünü değildir. Hayatın kendisinin hayal ürünü olduğu ihtimali akla gelip düşünüldüğünde, bir önceki cümle anlamsızlaşıp düşüyor tabi ki. Ancak genel olarak insanların bu hayatı gerçek kabul edip yaşadığı bu coğrafyada düşen cümle, bu cümleden bir öncekidir. Yanlış cümlelerin anlamsızlaştığı bir yerde yaşamaktan yorulanlar, siz de az değilsiniz. Yalnız değilsiniz anlamında kullandığım “az değilsiniz” kelimesini siz diğer hali ve anlamıyla da düşünün yine de. Güzel bir rüya gören kişi, içinde bulunduğu harikaların rüya olduğunu hissettiği anda en büyük korkusu uyanmak olur. Kâbus gören için ise uyanamamak. Her iki tür insan için de hâkim olan duygu korku. Her haliyle korku vadeden hayat için (hayatın hayal ürünü olduğu fikrine yakın olan “az değiller” için bu cümlede hayat, rüya olarak tanımlanıyor) şekilden şekle girmeyi kendine zül gören ayık ve uyanık üçüncü türlerin hatırına yaşıyor ve yazıyoruz. Bizler için başarı milyonlar ile ifade edilen yığınlar tarafından tanınıp kabul görmek olmadı, olmayacak. Biz düşe kalka sürdüğümüz hayatta üçüncü türden kişilere denk gelmelere tutkunuz, amacımız da bahtiyarlığımız da bundan ibarettir.