Eskiden bir varmış bir yokmuş diye başlardı masallar, onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine diye de sonlanırdı. Keşke her şey masallardaki gibi kolay, öyle güzel ve mutlu sonla bitseydi.
Acı olmasa tatlı olmaz. Sıkıntı olmasa mutluluğu bilemeyiz. Huzuru anlamak için huzursuzluğu yaşamalıyız. Yaşadığımızı ancak karşıtıyla muhatap olduğumuzda anlarız. Başardığımızı da bir şeyler yarım kalsa, tamamlanmasa bile yola çıktığımızda kavrarız.
Bu hep bir yanı eksik kalmış bir ruhun, tek başına ayakta kalmaya çalışan bir kadının ilk gençliğinden son yolculuğuna kadar dram ve trajedi ile geçen bir hayatın öyküsüdür.
Keşke her şey masallardaki gibi olsaydı. Bazılarımız prens ya da prenses olsaydık.