Şair; iyi bir gözlemcidir. Bir nevi yaşadığı toplumun aynasıdır. Öyle de olmalı zaten. Şiirlerinde hece hece, cümle cümle ait olduğu toplumun acılarını, sevinçlerini, örf ve adetlerini, doğrularını, yanlışlarını görmelisiniz. Aksi taktirde gerçek hayattan kendini soyutlayan gözünü kulağını kapatan, suya sabuna dokunmadan sadece çiçek böcek şiirleri yazan bir şair toplumun genelinde pek kabul görmez zannımca.. Şair tıpkı bir ressamın fırçasıyla tuvale çizdiği resim gibi kalemiyle beyaz bir kâğıdın üzerine sözlü resimler çizer. Her rengi, her rengin tonunu, ışığını, gölgesini ustaca nakşeder mısralarında. İşte o sözden tablolar kimin söz zevkine hitap ederse, o kişi alır o tabloyu, gönül hanesinin en güzel duvarına asar. Muhafaza eder yıllarca... Şairimiz Ömer GÜNDOĞAN hayat birikiminde gözlemlediği olayları, duygusuyla yoğurarak ustaca satırlara aktarmıştır. Şu anda elinizde tuttuğunuz kitapta da yukarıda bahsettiğim üzere; ismiyle müsemma hayata dair her şeyi şiire bürünmüş haliyle göreceksiniz.