İnsan, kendisi gibi olamadığı bir yerde "var" olabilir mi?
Kendisi olmak, kendisi olmaya inanmak "ben varım" demenin en güzel işaretlerinden biri olabilir mi?
Hayatının finalinin, hayatının mevsimleri ve hasat vakitleriyle çok sahici bir ilişkisi var. İşte o hayatın, cesaretin, bilginin ve aklın bütün malzemelerini arayıp bulmak, sonra da yoluna katmak hep sana düşüyor. Sana düşen ve düşecek bütün şeyler "varım" demen sayesinde senin en güzel düşlerine, haline dönüşüyor.
O güzelim çocuk gözün, o acayip saf çocuk yüreğin açıldıkça "varlığın hayatın tam da kendisi" haline geliyor.
“Varım” dedikçe yokluklar, darlıklar ve karanlıklar azalıyor.
"Varım" demek meyvelerini ömrün içine katmak adına sana rengarenk "festival davetiyeleri" sunuyor.
"Varım" diyen insan, kendi iyileşiyor, kendi büyüyor, kendini iyileştiriyor. Hem günleri hem de mevsimleri tam da zamanında yakalıyor.
"Varım" diyen insan, bunu da kalbiyle söyleyen insan "kendine doğru" yelkenler açıyor, yolculuklara çıkıyor, kendinden doğru hikâyelerini yazıyor.