Sıradan bir genç kızın yaşam öyküsü…
Eğitimli, doğa sevdalısı ŞELALE, aşk sarmalında yaşadığı gelgitlere kapıldıkça, nerelerde çıkmazlara girdiğini, nasıl alabora olduğunu anlatırken, hayatındaki bölünmelerle dolu dünyasını paylaşmaya çalışır...
Ferman, yüreğindeki tokmağı hızla yere vururcasına, en tok sesiyle anlatmıştı:
“Baba, yüksek duvarlarıyla muhteşem bir kaledir. O kalenin içi ise dünyanın en güvenli yeridir bir çocuk için. Babanın oğluna sarılışı, onu kalesinin içine alışıdır. Baba güven, anne sevgi verir... Ben o duygularla yaşadım çocukluğumu. Babama öyle çok sarıldım ki... Onun koskoca kalesinin içinde öyle güzel yaşadım ki... Taa ki... günün birinde o kale duvarları yok olana kadar... Kayboldular...”
Ferman’ın baba-oğul çıkmazını dinlerken hep nefesim kesiliyordu. Gri gözlerindeki bulutlar beni de havalara savuruyordu... Nerelere?
“Tutkunların âleminde, uzak yakın farketmez... O iki insan, aşkın da ötesindeki sevdaların kişisel ağlarında hayat kurar...”