Bir hayalet düşünün, aniden karşınıza çıkıp *Böhh!* demeyen, korkutmayıp düşündüren bir hayalet. Hayalet olup olmadığı da belli değil zaten. Bir de birbirleri ile hiç alakası olmayan dört seçilmiş çocuk düşünün, neden seçildiklerini bile bilmeyen. Yoo öyle süper güçleri falan da yok. Herkes kadar sıradan ve olabildiğince özeller. Kendilerine gelen gizemli bir notla kendilerini maceranın içinde buldular bir anda. Ne tür bir hayalet bu dörtlünün yakasını bırakmıyor olabilir?
Bu alakasız dörtlü nasıl Hayalet Kulübü’ne dönüşebilir? Yoksa o Hayalet bu Hayalet değil mi? Belki de öyle. Kafan mı karıştı? Oku da iyice karışsın o zaman. Neyse daha da anlatmayayım sürprizi kaçmasın. Devamı kitapta…