Mira gözünü açtığında, sanki bulutlardan oluşmuş sonsuz bir ovanın tam ortasındaydı. Yer toprak ya da çimen değil, sadece nemli bulut topaklarıydı. Korkuyla ayağa kalkmaya çalışırken, sanki kıpırdasa bulutlar yarılacakmış ve aşağıya düşecekmiş gibi bir korkuya kapılmıştı. Gökyüzüne doğru baktığında donup kaldı. Çünkü gökyüzünün olması gereken yerde, kendi evleri ve kasabanın olduğu geniş vadi vardı. Sanki gökyüzündeki bulutlara basmış, ters duruyordu Mira.