James Monaco’ya göre sinema “en güçlü bağını resim, hatta tiyatroyla değil romanla kurmuştur. Hem filmler hem de romanlar çok ayrıntılı uzun öyküler anlatırlar ve bunu çoğunlukla öyküyle gözleyici arasına bir ironi düzeyi sokan bir anlatıcının perspektifinden yaparlar. Bir romanda basılı olarak anlatılabilenlerin tümü sinemada da aşağı yukarı anlatılabilir ya da görüntülenebilir.”
Roman ile sinema arasında, diğer türlere nazaran daha sıkı bir ilişki vardır ancak sinema imkânları açısından daha zengindir. Bu durumda, (basılı) metne dayalı romanın, (görsel) sinemaya uyarlanması tamamen yeni bir okuma sayılabilir. Bu kitapta yer alan çalışmalar, edebiyat-sinema ilişkisi temelinde vücut bulmuş uyarlamalar üzerine okumalardan oluşmaktadır.