“Kulluk Allah’ın insanlar için koyduğu emirlere ve kurallara uymakla bir değer kazanır. İslâm’ın kurallarına uymamak bedbahtlık olduğu gibi kişiyi insanlığın sahip olması gereken anlam ve özelliklerden de uzak tutar. İnsanlar öncelikle imana ve imandan neşet eden ahlâka sahip olurlar. Bu ahlâk ve iman sahibi insanlar bir araya gelerek toplumu oluştururlar.

Bu toplum siyasi bir iradeyi oluşturur. Böylelikle tüm insanlık için bir kurtuluş umudu olabilir. Bizim nesille birlikte dava adamı diyebileceğimiz bir kesim yetişmiş ve her türlü fedakârlığa hazır, her türlü sıkıntıyı çekmeye razı olan bu gençlik İslâm’ı yaşamanın zevkine varıp hem bu hayat tarzı ile mutlu olmuş hem de bu zevki ve mutluluğu bütün insanlığa tattırmaya çalışmıştır.”

28 Şubat döneminin en yakın tanıklarından Ahmet Ağırakça hatıratının bu ikinci cildinde 1989-2000 yılları arasında yaşadıklarını ve karşılaştıklarını anlatarak bu karmaşık dönemin perdesini aralıyor. Kimi zaman gülümseten, kimi zaman şaşırtan olayların arka planında hiç eksilmeyen hüzünlü günleri bütün gerçekliği ve samimiyetiyle kaleme alıyor.

HATIRALARLA İSLÂMİ MÜCADELEDE Sabır ve Direniş bir neslin karşılaştığı zulümleri, gasbedilen haklarını, önlerine konulan engelleri ve en çok da hiç vazgeçmedikleri azmi göstermesi bakımından yakın dönemi anlamak için bir başucu kaynağı.