1930 yılında Doğu Türkistan`ın kadim şehri Hoten`de, bölgenin önde gelen dini ve siyasî liderlerinin yetiştiği bir ailede dünyaya gelen merhum Dr. Mehmet Yakup Buğra, 2011 yılında İstanbul`da hitame eren yaklaşık 81 yıllık bereketli ömrünün satır araları, esasen yakın dönem Doğu Türkistan tarihinin de dönüm noktalarını bizlere hatırlatır.
Müellif, bu eserinde çoğunlukla 1949-1976 yıllarında Doğu Türkistan`da Mao döneminde yaşanan bizzat şahidi ve mağduru olduğu hadiseleri/zulümleri aktarmaktadır. Öyle ki, bundan 50 yıl öncesi Doğu Türkistan`ında yaşanan hadiselere nazar ederken sanki günümüz Doğu Türkistan`ını okuyor gibiyiz. Bir misal vermek gerekirse, şuan mevcut Çin rejiminin uygulamaya koyduğu ve hepimizin sosyal medyadan Çin-Nazi Toplama Kampları adıyla haberdar olduğumuz, yaklaşık 3 milyon Müslüman Uygur`un tutuklu bulunduğu fiziki ve psikolojik inanılmaz işkencelerin uygulandığı kampların yeni bir hadise olmayıp, bundan önce 1960-1970`lerde de Doğu Türkistan`da icra edildiğini, mevcut kampların ise bunların sadece yeni teknolojik imkânlarla güncelleştirilmiş halleri olduğunu görmekteyiz. Uygulama ve amaç aynı: Topyekün bir asimilasyon ve katliam kampları ile Müslüman Uygurların dinî ve millî kimliklerini yok ederek, tarih sahnesinden silmek...