"Hatem" sıfatı Peygamber (s)’e bizzat Kur’an-ı Kerim’in vermiş olduğu bir sıfattır. Kur’an-ı Kerim O’nu "son peygamber" olarak isimlendirmiş olup müslüman birisi için bu konuda herhangi bir şüphe sözkonusu değildir. Yani bir müslümanın peygamberden sonra başka bir peygamber gelecek mi gelmeyecek mi şeklinde bir soru sorması mümkün değildir. Peygamberimiz (s)’in gerçekliğine iman etmekle ondan sonra bir peygamberin geleceği inancında olmak birbiriyle çelişen şeylerdir.Mesela farzediniz ki siz hem Hz. Muhammed’i kabul ediyorsunuz, hem de ondan sonra bir peygamberin geleceğine dair ihtimali de olsa bir imanınız var. Bu inancınızla peygambere inandığınızı söylemeniz tezad teşkil eder. Bunun anlamı: "Siz Kur’an ve Hz. Peygamber’i kabul etmiyorsunuz"dur. Kur’an’a inanıp da tevhid’i kabul etmeyenin durumu gibidir ve çelişkilidir. Çünkü Kur’an bir "tevhid" kitabıdır. Kur’an’a iman etmek Allah’a iman etmekle eş anlamlıdır. Kur’an’a inanıp ahirete inanmamak da aynı şeydir.Çünkü Kur’an ahirete imanı zorunlu kılan ayetlerle doludur. Hz. Muhammed (s)’in son peygamber oluşu da bunlardan birisidir. Üstelik bu konuda Kur’an-ı Mecid’in nasslığı sözkonusudur. Şayet Kur’ani bir delil olmamış olsa bile bu, İslam’ın zorunlu olarak esaslarından biridir. Kısaca bir müslümanın, müslüman olarak "Peygamberden sonra peygamber gelecek mi gelmeyecek mi?" şeklinde bir soru sorması abestir.