Ahmet tek bir şeyi merak ediyordu, “Şu an çektiğin acı seni aldattığım için mi yoksa bir erkekle aldattığım için mi Eylül?” diye sordu. “Ya senin Allah belanı versin!” diye gürledi Eylül, “Hâlâ ne diyorsun! İlla duymak mı istiyorsun! Evet, keşke beni bir kadınla aldatsaydın! O zaman geçirdiğimiz yılların herhangi birinde beni sevdiğini düşünür, kendimi avuturdum. Mücadele edecek bir çıkış yolu bulurdum. Şimdi ne ile mücadele edeceğimi bile bilmiyorum!”
“Ben de böyle olsun istemezdim. Bu duyguları yeneceğimi sandım. Yenemedim…”
“Duyguymuş! Ne duygusundan bahsediyorsun? Senin kalbin yok! Sen, erkeklerle rahatça sevişebilmek için beni hayatına paravan yaptın! Senin şeytandan bir farkın yok! Senin hayatını bitireceğim! Cümle âleme rezil edeceğim seni. Dışarı bile çıkamayacak duruma geleceksin. Yaptığın her şeyin bedelini ödeyeceksin!”