Sanırım her birimiz, günlük yaşamımızın bir anında hatta rüyalarımızda bile hikâyeler yara- tıyoruz. Farkında olmadan yapıyoruz bunu…
Bir akrabamızla ya da komşumuz veya iş arkadaşımızla yaptığımız bir tartışmadan sonra mesela…
Veya gelişmiş olan yaşam hikâyemizi değiştirebilecek bir olayda…
“Ya acaba, şöyle söyleseydim ya da olsaydı” dediğimiz andan itibaren bir kurmaca oluşturuyoruz aslında. Çünkü yaşamımızı zorlayan bizi daraltan bir gerçeğe karşı, bizi teskin eden “başka bir gerçeklik” yaratıyoruz o zaman.