Atanın üstadı Hızır Aleyhisselam’dır. Ona şöyle pend ü nasihat etmiştir: ‘Yâ Hamza! Kimseye evvel hamle etmeyesin. Kaçanı kovalamayasın. Senden eman dileyenin emanını kesmeyesin. Kuvvetinle mağrur olmayasın. Altın ve akçeyi hesapsız taşıyasın. Avradını nikâhsız tutmayasın.’
Hikâyelerin hâkim konusu kâfire karşı savaştır. Olaylar, mekânlar, kişiler değişir fakat ana tema devam eder. Cihat sahnelerinde düşman öncelikle İslam’a davet edilir. Müslüman olması durumunda, İslam’ın bütün ahlaki vasıfları bu şahsiyete yüklenir ve tam bir Müslüman muamelesi görür. Artık namusludur, güvenilirdir, özü sözü birdir... Hikâye boyunca da o şahsın artık hiçbir hatası, kusuru görülmez. Şayet düşman Müslüman olmazsa, o zaman da güç dengeleri gözetilerek savaşılır.
Bütün bu özellikler dikkate alındığında, hikâyelerin daha ziyade yeniçeriler arasında dinlendiği de göz önünde bulundurulursa, Hamzanâmelerin İslam’ın cihat ruhunu canlı tutan ana kaynaklardan biri olduğu anlaşılmaktadır.