Tükendi
Stok Alarmı*Şöyle diyordu aşk şehîdi:
Çağıran ben miyim, yoksa sen misin?
Benden mi çıkan feryâd, senden mi?*
*
Hallac-ı Mansûr, Bağdat ve çevresinde yaşamasına rağmen Arap ve İran edebiyatından ziyade Türk Edebiyatında ele alınmış, sevilmiş ve benimsenmiş erenler gözdesi bir aşk şehîdidir. Elinizdeki çeviri metnini okuyacağınız Hallac-ı Mansûr Menakıpnâmesi’nin de geniş bir muhitte okunmasından da bu anlaşılmaktadır. Niyazî-i Kadîm’in "Hallac-ı Mansûr"u, Eski Türkiye Türkçesiyle yazılan ilk manzûm ve tasavvufi menakıpnamelerimizden birisidir. Bu eser, Attar`ın Tezkire`sindeki bilgilerin manzum bir yorumudur. Bu eserde ayrıca Hallac araştırmalarına katkıda bulunmak için Abdülkadir Geylanî, İbrahim Has ve Tahirü’l-Mevlevî Hazretlerinden üç metin daha ilave edilerek eser zenginleştirilmiştir.
*
Nihayet Ene’l-Hak sırrının bir dava değil bir mana olduğunu, Hak’ta seyrettiğini kanıyla yazarak ispat edip gitti Hallac. Ve dedi ki:
Görünce Rabbimi gönül gözüyle Sordum: Kimsin ey sen? Dedi: Senim ben!
Elinizdeki metin bu aşk şehîdinin ve ene’l-Hak sırrının bir yorumudur, vesselam.