İletişim kurduğumuz insanlarla harfsiz, hecesiz, kelimesiz, cümlesiz, anlaşabilmek kadim bir lisan çeşididir. Doğar doğmaz bir ismi konulan insan hayat serencamında nice hâllere gark olur. Susarak konuşur, konuşarak susar. İnsan öyle bir noktaya varır ki kelimelerle yol alması mümkün olmaz. Kelimeler bu büyük anlatıya kifayet edemez. İşte o zaman harfler yerine hâller, "Alfabe" yerine "Hâlfabe" devreye girer. Çünkü Hâlfabe, hâl diliyle öğrenenlerin alfabesidir. Kendi hâline bir isim veremiyorsan eğer bu satırlara bir göz atmalısın.
Ve sen, bir ismi olan sen, yaşadıkça uğradığın duygu durumlarına bir anlam yüklemek isteyen müthiş sen, ben yazdım sen oku, hâl diliyle oku.