Hadis şerhleri, ihtiva ettikleri malumat bakımından bugün sadece hadis çalışmalarının değil, İslami düşünce tarihini konu edinen hiçbir mesainin kayıtsız kalamayacağı bir alandır. Bu entelektüel faaliyet, şerhe konu olan metinlerin izahını amaçladığı gibi, ilim mirasını aktaran bir köprü vazifesi de görmüştür.
Bu bakımdan önemli bir geleneğin devam ettirilmesinde de rol oynamıştır. Yüzyıllar boyunca birbirinin tekrarı gibi görünen hadis şerhlerinin kaleme alınması, bu faaliyetin, göründüğünden daha fazla şeyler ifade ettiğini düşündürmelidir. Bütün bu yönleriyle hadis şerh edebiyatını kendine özgü şartları içerisinde ele almak, onda ortaya çıkan değişimi/dönüşümü tespit etmek, uzunca bir dönem devam eden bu faaliyetin tekabül ettiği gerçek zemini kavrama fırsatı verecektir.