Hac sanki geçmişten geleceğe uzanan bir ibret ve hikmet köprüsüdür. Hacca giden Müslümanlar bir taraftan Hz. İbrahim’in ve ailesinin başından geçenleri yâd ederken, Peygamberimizin adımladığı yollardan yürüyüp onun sünnetini ihya ederken, diğer yandan da geleceğe dair umutlar ve yeni kararlar ile memleketlerine dönerler. Bir kadın için hacda olmak, Hz. Hacer’in hatırasıyla buluşmaktır. Safa ve Merve Tepesi arasında Hacer validemizin su arayışında gösterdiği gayret, hacı adayı kadınların dizlerine derman olur. Asırlar önce burada yavrusu İsmail için çırpınan, yalnız ama azimli bir kadının tevekkül ve samimiyeti bütün kadınları kuşatır. Bu iman ve teslimiyetle açılan zemzem misali hayır kapıları için bütün kadınlar duaya durur…