"Güz de Geçer" e temel olan öykünün büyük bölümünü Baharten Yalım Gümüş ile Sevil`den dinledim; anlatımların bazılarına tanık oldum. Geri kalan bölümleri, Yalım`ın güncelerini yazdığı `mavi kaplı ajanda`dan aldım ve anlatımın biçemine uyum saglamak amacıyla küçük değişiklikler yaparak metne kattım. Söz konusu metnin yeniden yaratma çabalarıyla roman bütünlüğüne ulaşabilmesi için biçemde, dilde, anlatım ve kurguda katkılarım oldu. Romanda anlatılanların gizemli çekiciliğinden uzak durmakta zorlandığım halde bu trajik öyküye olabildigince soğukkanlı bakmaya çalıştığımı söyleme gereği duyuyorum.
Roman kahramanlarından kimilerinin yüceldiğini, kimilerinin yerlerde süründüğünü görecek olan okur şaşırmamalı. Edebiyat iyidir. Bütün insanlık hallerini anlar ve içinde barındırabilir. Bir kalite, işkenceciye, rötkenciye, hırsıza, iftiracıya, dolandırıcıya, muhbire; insanlığın yüzkarası olan bu hastalıklı kimliklere ve benzerlerine hiç kimse edebiyatçı ve edebiyat kadar hoşgörülü, anlayışlı yaklaşamaz, Yaratıcılığa dayalı edebiyat çabamız, yapıtlarımızla birlikte kendimizi de yeniden yaratıp var etmemize aracılık eder; bu yolla, insanlığın temel hastalıklarının sağaltımına katkılarda bulunur. Mevlâna "Kim olursan, ne olursan gel" derken düşüncesinin yanı sıra edebiyata çok güvenmiş olmalı. Ben de güveniyorum. Yunus`un deyişiyle "Aşk gelicek" ve bir daha gitmeyecek.