Vapurla Eminönü’ne geçtiğinde, buluşmalarına daha yarım saatlik bir zaman vardı. Karaköy’de buluşacaklarına göre neden oraya gitmeyip Eminönü’ne gelmişti? Onaylamayacağı bir olayın içinde bulunma fikri hala beyninin duvarlarına çarpıp geri dönüyordu. Durup önünde uzanan Galata Köprüsü’ne baktı. Karşıya geçene kadar düşünmeye zamanı olacaktı. Mantık, yaşanası şeyleri engellemek için mi vardı? Hayır, buna izin vermeyecekti. Ayaklarının geri gitmesine aldırmadan ileri doğru yürüdü yürüdü...