Zıtların uyumundan hayat doğar, zıtların çatışması ölümdür.
Mevlana Celaleddin-i RUMİ
*Kemaaal, sen kapat!*
*Hayır Feyza, sen kapat!*
*Hayır, sen!*
*Hayır, sen!*
*Kemal kapatsana şu kapıyı, dondum burada ya!*
*Niye hep ben kapatıyorum? Bir kere de sen kapatsan eline mi yapışır acaba?*
*Arkadaş siz nasıl saçma bir romantizm yaşıyorsunuz böyle? Bir şeyleri yanlış anlamış olabilir misiniz?*
*Biz hep böyleyiz ki Hacı abi. Romantizm değil bizimki, inatlaşma. ‘Sana bir sürprizim var Feyza, kapat bakayım gözlerini’ diyorum, ‘Hayır, sen kapat’ diyor. Esniyorum, ‘Ağzını kapatsana Kemal’ diyor, ‘Hayır, sen kapat’ diye karşılık veriyorum. Senin anlayacağın, zıtların uyumu bizimkisi. Yin ve Yang, Habil ile Kabil gibi.*
‘Günlük’, bir yandan kahramanın âşk ile tanışmasını mizâhi bir dille hikâye ederken, diğer yandan uçlarda yaşanan duyguların insanı nasıl bir girdaba sürükleyebileceğini, gerçek olaylardan esinlenerek, ustalıkla göz önüne sermektedir.