*O gece dal gibi anamın yüreği ağzından, dili dudağından, canı içinden çıkmış. Ondanmış böyle gezmesi odalardan odalara kendini bilmeden, ondanmış böyle suskun tetikte ceylan gibi beklemesi pencerenin önünde, ondanmış böyle iğne ipliğe dönmesi, delik deşik giyinmesi, ondanmış böyle aklı uçmuş, yüreği dut gibi kurumuş gölgelere karışması, ondanmış böyle gözlerinin susuz kuyular gibi kararıp iki çukur olması. Her şey ondanmış yani. Abimin varla yokluğuymuş bütün bunlara sebep.*
Kırmızı aşkın rengi değil Polat Özlüoğlu’nun öykülerinde. Savaşın, genç ölümlerin, isyanın ve acının rengi. Kırmızıyı bu topraklarda aşkın rengi kılmak için yazan, yazarken boylu boyunca yaşayan, kanatan, kimi zaman dindiren, ama fena halde gören bir kalem.
Günlerden Kırmızı gerçeği taşıyor edebiyata, görmeye davet ediyor, gördüklerimizi unutmamaya… ‘Gördüm’ diyenlerin öykülerini yaşamak için.