*Yukarılara, daha yukarılara çıktıkça yüreklerimizin çarpması hızlanıyordu. Çünkü Güneş kuşlarının ülkesine yaklaşıyorduk. Ormanın derinliklerine giremedik. Ağaçların büyülü türküleri ve yüreklerimize korku salan bir uğultu, bir çıtırtı vardı. Ormanı çeviren araba yolundan yürüyorduk. Ancak Güneş kuşunun sesini duyar duymaz ormanın içlerine doğru dalacaktık.*
Rengarenk tüyleri ve güzel ötüşüyle Metin’in rüyalarını süsleyen Güneş kuşu doğada, ormanda nadir bulunan kuşlardan biridir. Metin, köyden, ilçede çalışan babasına gidip gelirken arkadaşlarıyla geçtikleri ormanda bu nadir kuşu görmek, hatta sahip olmak için arayışını sürdürmektedir.
Fakat arkadaşı Nuri, sapanıyla Güneş kuşunu öldürme tehdidinde bulununca çok üzülüp tedirgin olur. Böylece Güneş kuşu arayışını tek başına sürdürmeye karar verir.
Doğal köy ortamında ineklerin, koyunların, horozların, kedilerin arasında; dostluk, komşuluk ve akrabalık bağlarının çıkarsızca yaşandığı, anne baba çocuk sevgisinin öne çıktığı, çocuk olmanın tüm güzelliklerinin yansıtıldığı uzun bir öykü... Doğa, hayvan ve vatan sevgisini aşılayan bir yapıt.
H. Elçibey Temel, Güneş Kuşu kitabında geçmiş zamandan bir öyküyü günümüze taşıyarak günümüz çocuklarına köy ortamının tüm güzelliklerini gözler önüne seriyor.