Yaşarken çok büyük şöhret kazanan Sadi, aşk, adalet, ihsan, muhabbet, kanaat rıza, şükür, tövbe gibi kadim değerleri kısa hikayeler içinde şair üslubuyla nakış nakış işliyor.
Şam’daki meşayihten birine *Gerçek tasavvuf nedir?* diye sordular. O da şöyle cevap verdi: *Bizden evvel bir takım insanlar vardı. Onların görünüşleri dağınık, fakat bâtınları mâmur ve kalpleri doluydu. İşte tasavvuf o gibi kimselerin yaşantısı ve halleri idi. Bugün ise birtakım insanlar ortaya çıkmışlar, onların zahirleri mâmur, fakat içleri perişan haldedir. Tasavvuf bu gibilerin işi değildir.* Eğer gönlün sürekli başka yerlere gidiyor, yalnızlıkta bile safa bulamazsın. Allah’ın dışındaki her şeyi kalbinden çıkardıysan, dünyayla meşgulken bile O’nunla beraber sayılırsın.