İneğin yanı başında güzel mi güzel, şirin mi şirin bir buzağı yatıyordu. Annesi şefkatle başını yalıyor, onu sevip okşuyordu.
Gülçin, bu şirin yavruya dokunmak için iyice yaklaştı. Buzağı, yanına sokulmaya çalışan bu yabancıdan rahatsız oldu. Yattığı yerden zorla kalktı, sendeleyerek birkaç adım attı. Titrek bacaklarının üzerinde zor duruyordu. Dayanamayıp yine olduğu yere çöktü. Annesi, “möö” diyerek sanki Gülçin’e ‘yavrumu rahatsız etme’ diyordu....