İnsanlığa korkunç bir öfke ve nefret güden bir müzisyen, karanlık zihninden çıkan delice bir fikir ile insanlığın dünyasında korkunç bir katile dönüşür. Öldürdüğü bir insanın kemik ve organları ile daha önce eşi benzeri görülmemiş bir çalgı aleti yaparak insanlığa bir ders, bir mesaj verme gayesindedir. Hayatına bir kadının girmesi ile birlikte kendi dünyasıyla insanlığın dünyası arasında amacının doğruluğunu sorguladığı, sık sık kendi ve eski dostlarıyla münakaşalara girdiği bu kabustan süreçte itinayla son gösterisine hazırlanmaktadır. “Ölüm arzumu körükleyen; hayatın çirkin, zevksiz müziğidir; ritmime uymayan bu vasat senfonidir.”