Sessizlik nicedir -
ve bir kutsanmışlıktır
dışında olman
bilinenin. Ki bizler
ifadeye inanırken
anlamadık! Bu
söylemler, ölümünü
gösterir görüşün;
ve doğuşunun
sonsuzluk içeren
bir kör oluşun –
bin bir açının tekliğinin.
Ayakların kendinden emin yere vuruşu, yol alışı ve giz olana merak içinde, gözün görsellerin buğulu çarpışmasına dalışı... bilmek çabası bu ama bundan bir fazlası...
Müziğin tokluğu ve kendi içinde *doğruluğu* o denli hissediliyor ki Batuhan’ın şiirinde, kararlı mizacı diri cümleler, keskin emirler yaratacak gibi oluyor. Ama hayır, bu kararlı bakışlar, görselden aldığını vermekten çok, aldığını büküyor ve söylemine hamur ediyor. Şiir bir yargı içermiyor artık, yargıyı büküyor ve yargılar üstü körlüğe varan tekliğin içinde kişiyi, kişileri ağırlıyor. Davet ediyor okuyucuyu, özne ve nesneyi ama bu bir emir değildir, asla, davet bile bir biçimdir. Biçimci bir çaba, biçimci bir bütünlük çabası...
Ömer Alkan