Eh Deliorman, Deliorman! Dağını ve taşını yeşile bürüyen nice güzel baharların da oluyor, insan boyu kar yığan kışların da! İp gibi uzayıp giden yolların da var, bir zamanlar yolcuların kayboldukları ve aylarca içinden çıkamadıkları ormanların da! Yazın bir kaşık su vermeyen ırmakların da var, kışın insan geçirmeyen derelerin de! Kızılcık gibi iri buğday doğuran toprakların da var, ambar gibi geniş yürekli, milleti, dili ve dini için hayatını feda eden oğulların da! Sokakta kalmış olan her kimseyi sevine sevine evine misafir eden insanların da var, buz gibi soğuk suyu olan çeşmelerin de! Hele o çeşmelerin!