Antik dönemlerde Attelia (Antalya), Telmessos (Fethiye) ve Hieropolis (Pamukkale) üçgeninin ortasında bir elmas gibi parlayan Kibyra, antik yolların kesişme noktasında oldukça stratejik bir konumda bulunuyordu. Kibyra, Frigya`ya bağlanmasıyla en az 25 kenti kapsayan toplantı ve forumların yapıldığı baş şehir olarak anılır. Kibyra Asya Bölgesindeki en büyük konventuslardandır ve bölge valisinin yargı makamıdır. Kibyra kabaca Rodos karşısında yer alan Karya kenti Peraea`dan Antalya`ya kadar olan bölgede etki alanına sahiptir. 1630`larda Gölhisar kazasına bağlı Gölhisar-Çeltikçi arasındaki bölgede 69 köy bulunurdu. Yakın geçmişe kadar Çavdır ve Dirmil, Gölhisar`a bağlı beldelerdir. Gölhisar tekmil Roma coğrafyasındaki en detaylı gladyatör kabartmalarının bulunduğu yerdir. Hızlı atlarıyla bilinen kent, aynı zamanda gladyatörler kenti olarak ünlenmiştir. Yine tekmil Roma coğrafyasında su sorununa değinen ilk yazıtın bulunduğu yer ve odeionun orkestra zemininde dev Medusa başına ait ilk renkli resim mermer döşemenin bulunduğu yer gibi tekil denebilecek buluntulara sahiptir. (Yusuf ERKAN).
Her kim bu kitabın yayınlanması için katkıda bulunmuşsa kutlamak gerekir. Burdur`un bu az bilinen yöresindeki tarihin nasıl fışkırdığını yazar ayrıntılı olarak görsel ve çizimleriyle aktarmakla kalmıyor, okuru yakın tarihlere de ilgiyle çekip getiriyor. Kitap arkeolojiden, etnografyaya uzanan geniş açılı bir yayın niteliğinde. (Özgen ACAR, Cumhuriyet Kitap, 19.05.2010).
Atlas yazarlarından Yusuf Erkan`ın Gölhisar (Kibyra) kitabı Ekin Yayınlarından çıktı. Gölhisar Belediyesi`nin katkısıyla hazırlanan çalışma Burdur`un bu ilçesinin tarihsel ve kültürel değerlerini inceliyor. Kendisi de Gölhisarlı olan Erkan, fotoğraf ve haritalarla zenginleştirdiği kitabında ilçenin tarihini, doğasını, sosyal değerlerini anlatıyor. (Atlas Dergisi, Ekim 2010 Sayısı).