Tükendi
Stok AlarmıAkademisyen arkadaşım Esra Arsan Goca Bod¬rum’dan Küçük İstanbul’a dönüşen ünlü yöremiz hakkında yazdığı eğlenceli ve eleştirel kitabın arka kapak yazısını yazmamı istediğinde internet sitelerine şöyle bir haber düştü: Bodrum’a son üç günde 250.000 araç giriş yaptı, ilçenin nüfusu 2 milyonu geçti. Birdenbire 2024 Haziran ayından 1960 sonlarının Bodrum’una ışınlandım. Yani 68 kuşağının ilk özgürlük alanı olan Bodrum’a. İlk öncülerimiz Mülkiye’den Oktay Aktamur ve şimdi profesör olan Mehmet Ali Çiçekdağ’dı. Onlardan bir sene sonra 69’da ben de Bodrum’daydım, radyo hafif müzik programcısı İzzet Öz’le. Memleketim İzmir’den dibindeki Bodrum’a gitmek saatlerce sürmüştü. Yol iz yoktu. Bir çay içmek için kendimi Raşit’in Kahvesi’ne zor atmıştım. Zaten iki kahve vardı: biri Az¬makbaşı diğeri Mendirek yakınında Raşit’in Kahvesi. Hatırladığımca tek pansiyon olan Kocaoğlan’da beş liraya kalmıştım. İlçenin tek lokantasının adı da Kırıkçatal’dı. 71’de ise ilk kez o dönemde nüfusu 20.000 olan Bodrum’dan birkaç yüz kişinin yaşadığı Gümüşlük Köyü’ne takılmıştım. Bodrum’dan Gümüşlük’e günde bir jip giderdi, gece de dönerdik. Köylülerin tavukları keçileri ile ayni jipte olmak bayağı renkliydi. Bizim ekipten Bodrum’a giden ilk kadınlar ise hippi Lale Gürsel ve radyo programcısı Duygu Baykal’dı. Oralarda epey gönül yakmışlardı. Bodrum’a giden 68 kuşağından kız arkadaşlarımla konuşurken hepsi mutlaka yakışıklı sandaletçi Ali Güven’den söz etmemi istediler. Çünkü yerli yabancı sandalet yapmadığı güzel kadın kalmamıştı. Gümüşlük’ün tek kahvesi olan Cumhur’un Yeri’nde buluşulurdu. Şimdi artık ne Gümüşlük’te ne Bodrum’da lüks arabalardan, görgüsüz yeni zenginlerden bırakın eğlenmeyi yürüyecek yer yok. Hepimize Bodrum’u tanıtan Halikarnas Balıkçısı Cevat Şa¬kir Kabaağaçlı’yı saygıyla anıyorum.