Kendi kararlarını kendileri verebilen cesur kadınlar, kaderlerini şikâyetsiz yaşarlar...
Eğreti duruyorlardı uzun zamandır, vatan kenarında bir yerlere tutunmaya çalışan, bir topluluk olarak.
Parçalanmış bir devletin, köşesine iliştirilmiş bir yamalık gibi.
İnce teyelle, üstelik beceriksizce tutuşturulan, bir yamalık.
Yolları göç, adları göçmen. Bir memleket kazanıp, bir memleket kaybeden ve bütün kayıplarına rağmen, umuduna güvenen insanlardı onlar.
Biraz da, savrulan, dağılan, parçalanan insanlardı. Bazıları vardı ki, bu yolculuğu yapayalnız göğüsledi. Kimileri ulu ağaçlarını, dedelerini, ninelerini bile geride bırakmadı.
Hepsini bütün köklerini toplayıp geldi.
Kimi korkak, kimi korkusuz fakat hepsi umutlu, geleceğe bakıp hayal kurabilen insanlardı...