İkisinin de kahvaltı tabakları dolu, önlerinde kahveleri, gözlerinde güneş gözlükleriyle gülümsüyorlardı ekrana. Sanki ekrana değil de bana gülümseyip nispet ediyorlardı. Hayatlarında güneş en tepede gibiydi, gözlerini öyle kamaştırıyordu ki güneş gözlüğü takma ihtiyacı hissetmişlerdi. Güneşin onlar için yükselmesi, gecenin benim için daha da kararması anlamına geliyordu. Bazı geceler vardır ki en karanlık andan sonra bile hava aydınlanmaz, karanlık daha da artar. Tıpkı kutuplarda geçen altı ay gibi. Yaşamımdaki fark, sürenin biraz daha uzun olmasıydı.
İstanbul ve İzmit. Farklı kıtaları paylaşacak kadar uzak, birbirine komşu olacak kadar yakın iki şehir. Bu yakınlıkta uzaklığı yaşayan, Boğaz’la Körfez arasında bambaşka iki yaşam süren Nadir Kara’nın kaderi beklenmedik olaylar karşısında değişecektir. Hayatını şekillendirense, başkasıyla beraber olduğu için nefret ettiği, vazgeçemeyecek kadar takıntılı ve gönlünü yakacak kadar aşık olduğu kadının gizlice takip ettiği sosyal medya hesabı olacaktır. Önünde iki seçenek olan Nadir, ya sevdiğinin başkasıyla çekildiği fotoğraflara bakmaya devam edecek, ya da…
Emre Cihangir, 20 Haziran 1991 İstanbul doğumlu. Yayınlanan ilk romanı, Gizli Takipçi (2019).
*Karşımızdaki manzara dünyanın en güzel manzarası olabilirdi, tartışılabilirdi, ancak karşımdaki kadın dünyanın en güzel kadınıydı, bunun tartışılacak bir tarafı yoktu.’’