Geçen gün Tokatlıyan`da Sermet bana genç bir Frenk takdim etti. Sorbonne`dan arkadaşıymış! Kumral, çini mavi gözlü, güzel, narin, nazik bir çocuk! Azgın bir "doğu" aşığı. İlk lafı bu oldu:
- Azizim, siz kendinizi bilmiyorsunuz. Avrupa`yı bir şey zannederek kendi güzelliklerinizi görmüyor, kendi esrarlarınızı yaşamıyorsunuz..