Musayeva, öykülerini samimilik ve dürüstlük temelinde adeta hatırat kaleme alır gibi aksettiriyor okura. Yalın ve olduğu gibi betimlediği anlatılarının ayrıntılarında bizleri yormuyor. Çoğunlukla insan zihniyetinin nesneyle olan ilişkisini irdeliyor. Bu manada onun hikâyelerini okurken bir “Yaşam telaşına” ortak oluyoruz. Kimi zaman yıllar öncesine dayanan bir savaş sahnesini yalnız birkaç satırda tüm etkisiyle okuyabiliyor kimi zaman ise hüzne gark olmayı istemesek de öykünün bitişini şaşkınlıkla karşılayabiliyoruz