“Dut ağacı senden özür diliyor” ne garip bir “Geçmiş olsun” demekti.
Ağaçlar yaşadığımız acıya ortak olup teselli ettiği gibi sevincimizi de en yaraşır coşkuyla paylaşır bizimle. Fakat biz duymayız bunu. Çünkü duymak için sadece dinlemek gerekir.
Herkesin bir bahçesi ve bahçesinde ağaçları vardır. Anneniz bir ağaç olsa hangi ağaç olurdu? Ya da babanız hangi meyveleri sunardı size? Gölge savaşı yapan, dalları birbirine dolanmış iki küçük ağaç kardeşiniz ve sizden başkası değildir belki.
Bura olmayan yere gitmek için yaptığı yolculukta Duru’ya eşlik ederseniz, bulmacalarla dolu tüm aşamalar bittiğinde yapmanız gereken tek şey Gerçek Güneş doğana kadar beklemek olacak.