Tükendi
Stok AlarmıCelse başladı. Ben korkuyorum. <> diyorum. Bunlar ile karşılaşmaktan, müzakereden fena çekiniyorum. Beş on gün müşahede ile geçirdim. Şahısları birer birer tetkik ettim. Bana cesaret geldi. Doğrusu evvelce bu Frenklerden çok korkuyordum. Kendimi onlara nisbetle hakir görüyordum. Vakıa Rusya’da böyle müzakerelere alışmış idim. Ama burada Avrupa’nın seçme diplomatları vardı. Mesaîyi tanzim etmek lâzım. Biz de buna karışmak istedik. Bizi karıştırmadılar. İtilâf Devletleri herşeyi yapmışlar. Reisleri kendilerinden tayin etmişler. Bize tebliğ ettiler. Karşımızda İngiltere, Fransa, Amerika, İtalya, Japonya, Romanya. Sırbistan (Sırp,Hırvat, Sloven) ve Yunanistan olmak üzere sekiz devlet var. Dünyanın en büyük milletleri bunların arasında. Biz birkaç kişiyiz. Bunlar bize her şeyi empoze etmek istiyorlar; fakat aşikâr görülüyor ki, bunlara da İngiltere empoze ediyor. Hemen her şeyi Lord Curzon yapıp, diğerlerine kabul ettiriyor. Yani konferansta sade İngiltere hâkimdi. Diğerleri dekor ve figüran nevinden. Hepsi İngiltere’nin direktifi mucibince hareket ediyor.