Bir öykü... Gitar öğrenme hevesiyle başlayan... pavyonlarda, gece kulüblerinde geçen macera dolu yedi yıl...
Etli parmaklarının arasında kırmızı bir pena… Mücadele ediyor, savaşıyor sanki tellerle. Sol elinin işaret parmağıyla bastığı tele vurma mücadelesi bu. Tüm dikkati, sağ elinin parmakları arasındaki penada. Kendini kaptırmış, etrafta olan bitenin farkında değil. Hırslı, istekli… Böyle giderse, azminin semeresini görmesi uzun sürmez.
Uzun sürmedi, öylesine azimliydi ki öğrendi. Artık bir gitaristti o. Düğün salonları, barlar, pavyonlar, gece kulüpleri, gazinolar... Herkesin içinde yer almayı isteyeceği şaşaalı bir hayat...
Acaba gerçekten öyle miydi? Dışarıdan göründüğü gibi miydi sahnede olmak, bilinmek, tanınmak?
İşte bu kitapta, öğrenme hevesiyle gitara başlayan bir gencin yedi yıl boyunca başından geçenleri, yaşadığı maceraları ibretle okuyacak, kah gülüp kah hüzünlenecek ve gece hayatının gerçekleriyle tanışacaksınız.