Giotto, batı resim tarihinin önemli bir dönüm noktasıdır. Gerek insanlık ve tarih görüşü, gerekse resimsel biçim ve üslup bakımından Ortaçağ’ın ayaklarını yere bastıran ilk devrimcidir. Giotto, yalnızca resim tarihi açısından bilinmesi gereken müzelik bir tarih halkası değil, her çağın insanına yepyeni bildiriler sunup çok boyutlu ufuklar açan bir üslup ve insanlık serüvenidir... Assisi’de yukarı S.Francesco kilisesindeki Aziz Francesco freskolarıyla; Padova’da Arena kiliseciğinin duvarlarını ölümsüz bir çağdaşlığa yücelten Anna, Meryem ve İsa öyküleriyle veya Floransa’da Santa Croce kilisesinin iki küçük şapelini solgun bir duygulanım dünyası yapan yapıtlarla karşı karşıya gelmek ne denli yeni ve çağcıl bir ressamla tanışma mutluluğuna erdiğimizi kanıtlamaya yeter.