Belirsiz bir günde düşmüştüm ana karnına ve adeta kendi rengimde solmuş gibiydim. Renkleri değiştirmek mümkün mü acaba? Sarıyı aldım kucağıma gerisi pırıldayan ışıklar gibi üşüyor düş dünyamda. Nehri Fırat aşkına akıyordu duygularımda.
Ardından usulca başını çevirip Ararat’a baktı, Ararat’ın eriyen karı gibi aktı. “Hayat taksim edilmiş ruhtur, onlar şehri diyarları, ben ise köyden mezarı, onlar sokak sokak bahtiyarlığı ben ezelden gelen yâri seçtim, onlar arzuların dimağını, ben ise büyüyüp serpildiğim toprağı seçtim, onlar ovayı, ben Ağrı’yı.”
Saçların ne de serilmiş, yaylalarda yayılmış çiçekler gibiydi. Dua edercesine açmış ellerini, şaşkın haldeyim. Toprağından kopmuş bir kadın ağlıyordu içimde. Sevdiğim yıldızlardan biri daha kaydı, daha azaldım bu gece, daha küçülüp göç eyledim kendi yüreğime.