İyice paranoyaklaşmıştım, içimde benimle sevişmek isteyen bir kadın vardı sanki ve ben onu geri çeviriyordum utanarak. Kalktım yataktan, pencereyi açtım, derin bir nefes aldım ve biraz aralayarak öylece bıraktım. Saçlarım hâlâ ıslaktı ve ben o halde bilgisayarı açıp karşısına oturdum.
Ana sayfa. Gogleo.
Ne istersen bulur.
Döker önüne sayfa sayfa.
Sonsuz bilgi erişimi.
Ekmek gibi su gibi ihtiyaç.
Herkes ona muhtaç
Olmazsa olmazlardan
Sor söylesin, ara bulsun..
Neler neler yazdım o gece, oyuncağa çevirdim sanal âlemin en tehlikeli sistemini.
Kayboldum yazıların rakamların içinde.
Şu teknoloji ne menem bir şeydi. Bu kadar hızlı değişen gelişen şeylere pek de kafam basmazdı. Okuldayken başucumdan eksik etmediğim Marx kitaplarından birinde sanırım Kapital miydi neydi, teknolojinin insanın doğayı ele alış biçiminden dem vurur, insanın yaşamını sürdürmek için üretim sürecinden toplumsal ilişkilere kadar birçok şeyin önemini vurgulardı. Yıllar sonra aklımda kalanlar ancak bu kadardı. Sanırım bunu da Gogole`ye sormalıydım. Ne entel dostumuzdu şu Geoogl amca..