Hayatta öyle anlar ve olaylar vardır ki siz fark etmeden hayatınızın yönünü ve akışını değiştirir.
Şüphesiz, 1925 doğumlu babam Cemal Çetinkaya`nın çiftçilik yapan bir ailenin sekiz çocuğundan biri olarak, Gümüşhane`nin bir dağ köyünden her gün yedi kilometre uzaklıktaki ilkokula gidip gelmek suretiyle ilk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra, kıtlık yıllarında bir şans olarak gördüğü Astsubay Okulu sınavlarını kazanması, henüz on yedi yaşında Ankara`ya Kara Kuvvetleri Komutanlığı Mamak Muhabere Okuluna gitmesi başlı başına bir başarı hikâyesidir.
Annemin ise medeni cesareti, gözü karalığı ve çaresizliğine çözüm arayışı olmasaydı, dönemin Cumhurbaşkanının makam aracının önüne çıkıp derdini anlatmasaydı ailece bütün bu değişimleri yaşamayacak, kimbilir hangi yöne savrulacaktık.
Doğru düzgün yolu olmayan bir köyü, dünyaya bağlayan derme çatma bir köprüden düşüp ölenlerin hatıralarının yaşadığı bir köyden dünyaya açılan yollarımız, bu toprakların insanlarının yaşam savaşındaki zorluklarının, başarılı olma azminin ve inancının örneklerinden sadece biridir.